BİLMEM KAÇINCI GÜN-6

Bir ilişki bittiğinde, eğer bir taraf sürekli diğerinin arkasından konuşuyor, sayıyor, sövüyor, nefretiyle herkesin başının etini yiyorsa; bu kuyruk acısından değil, hala aşık olduğundandır... Ne zaman artık konu "O" değilse ve susuyorsa aşk bitmiştir. Aşk ve nefretin aynı zamanda bitmesi ne tuhaf. Bu da uzun zamandır yazmayışımın nedenini açıklamak içindi biraz. Çünkü bitti. İçimdeki o yangı, o nefret ve açıklayamadığım can acısı geçti. Hiç geçmeyecek gibiydi ama bitti. Hatta şöyle ki; beklediğimden daha kolay, daha güzel ve daha acısız oldu. Teşekkürler hayatım, yaşadıklarım ve yaşayacaklarım... hepsine teşekkür ederim...

Neyse tabi ki yine de hikayeyi tamamlayacağım ki yeni ve güzel hikayelere geçebilelim. 
2019 Şubat ayında barışmıştık. O sıralar dil kursuna gidiyordum. Kurs vesilesiyle hayatıma giren iki yakın arkadaşım vardı: British ve Scottish. Bunların kedi ırkı olduğunun farkındayım ama bence isimleri çok yakıştı. Zira ikisi de kedilere bayılır(biri için bu ufacık bir yalan). 

Her neyse Konumuza dönecek olursak, ben Y 'yi arkadaşlarımla tanıştırırken çok geriliyordum çünkü buluşmalardan sonra genelde hep söylenir, sorun çıkarır surat asar ve buluşma sırasında da sessizce oturup kahvesini söyledikten sonra sinir bozucu şekilde bacağını sallamaya başlardı. Pek hoş sohbet biri değildi. Öyle sosyalleşme gibi bir derdi de yoktu. Çünkü her asosyal inek kişi gibi arkadaş çevresi çeşitlilik göstermezdi. Hep mecburi arkadaşlıklar kurduğun yerlerden insanlardı arkadaşları. Yani lise, üniversite ve iş arkadaşları. Bir de tinderdan vardır belki.İnsan ilişkilerim iyidir ve genelde beni bir ortama girdiğimde severler(tabi ortamdan ya da kişilerden nefret edip domuzluk yapmadığım sürece). Dolayısıyla o tarz sanal ilişkilere hiç ihtiyaç duymadığımdan ve pek tarzım olmadığından bilemiyorum. Neyse yani duvar olsa arkadaşı olacak ortamlardan edindiği güzel arkadaşlıkları vardı ve onlar yetiyordu. Ben de dostlarım olsun, az olsun öz olsun kişisiyim ama yeni insanlar tanımayı da çok severim. Çünkü bence ne kadar çok insan tanırsan o kadar yaşar, o kadar çok şey öğrenirsin. Yaş ve tecrübe önemli tabii bu noktada herkesle arkadaş olamazsın. Herkesi tanımak da istemezsin. Girdiğin ortamlar, çevren sana göre şekillenir, dolayısıyla o it-kopuk tayfa yoktur bir yerden sonra zaten hayatında olan insanların yanında. Seni rahatsız eden tipler, muhtemelen çevrendekileri de rahatsız edeceğinden, tanışacağın insanlar belli seviye ve zihniyetteki insanlar olacaktır. Yine koptum konudan sürükleniyorum. İşte o kadar bitti ki içimde konuyu Y'ye getiremiyorum bir türlü.. 

Evet arkadaşlarımla tanıştırırken önceden onları uyarırdım(Ne kadar acınası)..Y geldiğinde surat asabilir, konuşmayabilir ya da çok bilmiş tavırlar sergileyebilir,ki bunu genelde ilk kez tanışanlar bana söylediği için söylüyordum, ama bunlar onun yapısıyla alakalı, sizinle olmaktan kaynaklanmıyor. Özünde çok iyi çocuktur. Beni gerçekten sever, aynı benim onu sevdiğim gibi ve onu benim gibi tanısanız seveceğinize eminim derdim. İnsan bazen gerçekten ne kadar görmek istemiyor önünde olanları. Ne kadar duymak istemiyor o sessiz çığlıkları... Çırpındıkça battım ben de bu kendi yarattığım aşk sandığım karanlık bataklıkta. Her şey güzel gitti bu ikinci baharımızda. Çoğu şeyi çözmüştük aslında. Gerçi hala çok kedi, çok kedi, aman tanrım çok kedi! diyordu arada beyni mavi ekran veriyordu ama neyse.. tabi ki bunu da görmezden gelecektim ve defalarca yaptığım konuşmayı yine yine ve yine yapacaktım. Keşke bir kedi ya da köpeği sevdiğim kadar bir insanı sevebilmemin benim için ne kadar önemli olduğunu anlayabilseydi, çünkü bu çok saf bir sevgiydi. Para, mantık, gelecek kaygısı ya da bir beklenti üzerine kurulu değildi. Sadece sevgiydi, aşktı, tutkuydu... Beni hayatta en çok köpeğim sevdi. Onu da kedisi. Çünkü bizden tek beklentileri sevgilerine karşılık vermemizdi. Bize duydukları aşka karşılık vermemiz.. Şimdi bu sevgiyi bilmeyenlerin kuracağı cümle şu olurdu "mama beklemek dışında tabii". Hayır. Sizi mama için seven bir canlı neden siz gidince yemek yemez, su içmez? Neden karnı tok olsa da o evde mama veren bir çok kişi olsa da size baktığı gibi bakmaz? Neden size düşkünlüğü, sevgisi farklıdır. neden sizi kıskanır? Bir gün bir kediniz ya da köpeğiniz olduğunda ve onun için siz de özel olduğunuzda anlayacaksınız ne demek istediğimi.. Bir anne-baba evladını evladı olduğu için sever. Kardeşler düşman olacak kadar kötü de anlaşsalar kardeştirler ve bunu bilirler. Çoğu kişi sizi iyi anlaştığınız için, işine geldiği için, çok eğlendiğiniz için, çok şey paylaştığınız için ya da buna benzer bir çok neden için sever. Neden seviyorsun sorunun altını dolduran nedenler vardır. Peki bazen çok bağırsanız da, kızsanız da, dışarıya az çıkarsanız da ya da bir iki gün başkasına emanet edip tatile gitseniz de sizi aynı şekilde seven, size bakışı farklı olan ve sevmek için neden aramayanlar kimdir? Kedi ya da köpeğinizdir. Onlar sizin kim olduğunuzla ilgilenmez. Saçınızla, makyajınızla, giyim kuşamınızla, kariyerinizle, yaşınızla, arkadaşlarınızla.. Onlar sadece sizi siz olduğunuz için sever.

Keşke ben hiç konuşamadıkları halde, kedilerimin köpeklerimin ne söylemek istediklerini, bir ağrısı mı var, bir acısı mı var, mutsuz mu bu kadar anlamaya çalışırken ve onların gözlerinde sevgiyi görürken, O da anlasaydı. Anlasaydı onun gözlerine her baktığımda neler görebildiğimi.. Gerginliğini, aşkını, mutluluğunu, mutsuzluğunu... hem de o hiç söylemeden. Bana hep "komiksin" derdi. Çünkü gülmeye ihtiyacı vardı çoğu zaman. Tabii benim de komik olmaya.. Keşke farkında olsaydı, bu kadar hayvan seven birinin insanların ihtiyaçlarını ne kadar anlayabileceğini. Hem de onlar bir şey demeden.. Bazen bana çok uyuyorum, uyuşuk davranıyorum diye söylenirdi. Şimdi çok az uyuyorum ve bitmeyen bir enerjim var. Çünkü biriyle odada baş başa biraz daha kalabilmek, sarılabilmek,ona daha yakın durabilmek,nazlanmak ve en önemlisi onun beni öperek ikna etmesi gibi bir derdim yok... 
Neyseee, 
Sanırım bugünlük böyle olacak... 
Pek devamı olmadı ama 2019 yılını bir sonraki yazımda anlatayım artık.

devamı yakında..

Yorumlar

Popüler Yayınlar